Enerjimiz Sürdürülebilirlik İçin!

Neden Sürdürülebilirlik?

TOPLUMSAL
SORUMLULUK
Yaptığımız tüm çalışmalarla sürdürülebilir kalkınmayı destekleyerek tüm değer zincirimiz ile toplumumuz için pozitif yönde dönüştürücü bir güç olmayı hedefliyoruz.
ÇEVRE
KORUMA
Küresel bir sorun haline gelen iklim değişikliği ile mücadeleye destek oluyor; doğal kaynakların, çevrenin ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarının sürdürülebilirliğini gözeten yaklaşımımızla temiz enerji dönüşümünü destekliyoruz.
GELECEK
NESİLLERE MİRAS
Sürdürülebilirlik bilinci, gelecek nesillerin yaşanabilir bir dünyada hayatlarını sürdürebilmeleri adına şu anki neslin sorumluluğunu vurgular. Bu doğrultuda, doğal kaynakları akıllıca kullanmaya ve gelecek nesillerin yararı için çevremizi korumaya kararlıyız.
YAŞAM
KALİTESİ
İnsanlara ve diğer tüm canlılara daha temiz bir çevre, daha yüksek yaşam kalitesi sunmak amacıyla, faaliyetlerimizin çevreye ve insan sağlığına olan etkilerini kontrol altında tutuyor, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri ile tutarlı olmasına dikkat ediyoruz.
ENERJİ KAYNAKLARINI
KORUMA
Sürdürülebilirlik, sınırlı doğal kaynakları korumayı kapsar. Bu doğrultuda; enerjiyi verimli kullanıyor, çevre kirliliğini önleyici çalışmalar yapıyor, çevresel dengeyi ve doğal kaynakları korumayı amaçlıyoruz.

Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi Katılımcısı Olarak Geleceğe Güven Sağlamaktan Gurur Duyuyoruz!

Aydem Perakende olarak, dünyanın en kapsamlı sürdürülebilirlik platformu olan Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin (UN Global Compact) katılımcısı olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.

İşimizi en iyi şekilde yaparak markamızı geleceğe taşırken; bireylere, topluma, ülkemize ve çevreye karşı sorumluluklarımızı da yerine getiriyoruz. Bu doğrultuda, etik dışı veya haksız bir uygulama ile karşılaştığımızda sesimizi duyurmaktan çekinmiyor; tüm prosedür ve kurallara uygun olarak şeffaf ve hesap verebilir bir çalışma tarzı benimseyerek davranışlarımızın hayata etkilerini daima hesaba katıyoruz.

Sözleşme katılımcısı olarak tüm iş süreçlerimizde; insan hakları, çalışma standartları, çevre ve
yolsuzlukla mücadele gibi alanlarda Birleşmiş Milletler Küresel İlkeleri’ne uymayı taahhüt ediyor, söz konusu prensipleri
gözetmenin yanı sıra bu alanlardaki çalışmalarımızı her yıl raporlayarak yerine
getirdiğimiz taahhütleri somut göstergelerle ortaya koyuyoruz.

Aydem Perakende olarak, insan odaklı yaklaşımımız ve sürdürülebilir hedeflerimizle sektörde fark yaratan çalışmalarımıza devam edeceğiz.

BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’nde belirtilen 10 temel evrensel ilkeye uygun davranacağımızın taahhüdüne ilişkin mektubumuza ve şirket profilimize bu linkten ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla.

BM Küresel İlkeler
Sözleşmesi’nde Belirtilen 10 Temel Evrensel İlke

İNSAN HAKLARI

İşletmeler kendi faaliyetleri aracılığıyla insan haklarına
yönelik olumsuz etkilere yol açmamalı, açılmasına katkıda
bulunmamalı ve ortaya çıkabilecek herhangi bir etkiyi yönetmeli;
ve İşletme, bu etkilerin oluşmasına katkıda bulunmamışsa dahi iş
ilişkileri sonucu ortaya çıkan faaliyetler, ürünler ve sunduğu hizmetlerle
doğrudan ilişkili olumsuz etkileri önlemeye ve hafifletmeye çalışmalıdır.

İnsan haklarını desteklemek, bu alandaki gönüllü eylemleri ifade etmektedir.
Bu eylemler; şirketin temel iş faaliyetlerini, stratejik toplumsal yatırım ve
hayırseverlik faaliyetlerini, savunuculuk ve kamu politikalarına katılımını,
kurduğu ortaklıkları ve ortaklaşa eylemlerini içerebilmektedir.
Bununla birlikte, insan haklarını desteklemek, insan haklarına
saygılı olmanın yerine geçmemektedir. Uygulamada,
insan haklarına saygılı olmak ve onları desteklemek
genellikle birbirleriyle yakından ilişkilidir.

İlke 1 hakkında daha fazla bilgiye buradan
ulaşabilirsiniz.

İNSAN HAKLARI

İkinci ilke, başka herhangi bir işletme, hükümet veya bireyin yol
açtığı insan hakları ihlallerine dahil olmamayı ifade etmektedir. İnsan hakları
ihlalleri suç ortaklığı riski, zayıf yönetimlerin veya insan hakları ihlallerinin
bulunduğu alanlarda özellikle yüksektir. Yine de bu risk her ülkede tüm
sektörlerde mevcuttur.

İlke 2 hakkında daha fazla bilgiye buradan
ulaşabilirsiniz.

ÇALIŞMA STANDARTLARI

Sendika özgürlüğü, bütün işçilerin ve çalışanların özgürce
ve gönüllü bir şekilde kendi seçtikleri örgütleri kurma ve bunlara
katılma haklarını ifade etmektedir. Bu örgütler faaliyetlerini –mesleki
çıkarlarını destekleme ve savunma da dahil olmak üzere- herhangi bir
müdahale olmaksızın serbestçe yürütme hakkına sahiptir. Toplu müzakere,
çalışanların ve işçilerin işteki hüküm ve koşullar da dahil bütün ilişkilerini tartışıp
görüştüğü gönüllü süreç veya faaliyetler anlamına gelmektedir. (Uluslararası
Çalışma Örgütü, ILO) UN Global Compact, şirketlerin mevcut işçi-işveren ilişki
yapılarını değiştirmelerini zorunlu kılmamakta ve belirli bir ulusal kanunun
uluslararası standartlara uygun olup olmadığına dair herhangi bir görüş
belirtmemektedir. Uluslararası İşverenler Teşkilatı (IOE) çalışma
standartları ilkelerinin işletmeler için ne anlama geldiğine ilişkin,
UN Global Compact için İşveren Rehberi’ni geliştirmiştir.

İlke 3 hakkında daha fazla bilgiye buradan
ulaşabilirsiniz.

ÇALIŞMA STANDARTLARI

Zorla ve zorunlu işçi çalıştırmak; kölelik, bağlı emek veya
borç esareti, alıkoyma ve kaçırma, işyerine kapatılma, mahkumların
emek ve hizmetlerinin, kamu makamlarının gözetimi olmadan ve mecburi
bir şekilde şirketler tarafından işe alınarak veya onların idaresine bırakılarak
kullanılması, düşünce ve ifade özgürlüğünü cezalandırmayı gerektiren işler, zorla
fazla mesai yaptırma, iş için gerekli belgelerin (pasaport gibi finansal veya kişisel
belgeler) alıkonulması, kiralanması, ücretlerin ödenmemesi ve teşvik
edilmiş borçlanma gibi uygulamaları içermektedir.

İlke 4 hakkında daha fazla bilgiye buradan
ulaşabilirsiniz.

ÇALIŞMA STANDARTLARI

Zorla ve zorunlu işçi çalıştırmak; kölelik, bağlı emek veya
borç esareti, alıkoyma ve kaçırma, işyerine kapatılma, mahkumların
emek ve hizmetlerinin, kamu makamlarının gözetimi olmadan ve mecburi
bir şekilde şirketler tarafından işe alınarak veya onların idaresine bırakılarak
kullanılması, düşünce ve ifade özgürlüğünü cezalandırmayı gerektiren işler, zorla
fazla mesai yaptırma, iş için gerekli belgelerin (pasaport gibi finansal veya
kişisel belgeler) alıkonulması, kiralanması, ücretlerin ödenmemesi ve teşvik
edilmiş borçlanma gibi uygulamaları içermektedir. Gelişmiş Ülkeler
Gelişmekte olan ülkeler Hafif İş 13 yaş 12 yaş Düzenli İş 15 yaş 14 yaş
Tehlikeli İş 18 yaş 18 yaş 182 Sayılı ILO Sözleşmesi’ne göre, hükümetlerin,
çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini (kölelik, seks işçiliği, pornografi,
yasadışı faaliyetlere ve çocuğun sağlığına, güvenliğine veya ahlakına
zarar verebilecek işler) ortadan kaldırmaya öncelik
vermesi gerektirmektedir.

İlke 5 hakkında daha fazla bilgiye buradan
ulaşabilirsiniz.

ÇALIŞMA STANDARTLARI

İşe alma ve işte ayrımcılık, liyakat veya işin özünde
var olan gereksinimlerle ilişkili olmayan ırk, renk, cinsiyet,
din, siyasi düşünce, ulusal ve sosyal köken, yaş, engellilik, HIV/AIDS
durumu, sendika üyeliği ve cinsel yönelim gibi özellikler nedeniyle insanların
farklı ya da olumsuz davranışlara maruz kalması durumunu ifade etmektedir.
Ayrımcılık; işe alma, ücretlendirme, çalışma saatleri, iş güvenliği, atama,
performans değerlendirmesi ve terfi, annelik koruması, eğitim ve
fırsatlar ve iş sağlığı ve güvenliği gibi çeşitli durumlarda
görülebilmektedir.

İlke 6 hakkında daha fazla bilgiye buradan
ulaşabilirsiniz.

ÇEVRE

Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma üzerine
Rio Bildirisi’nin 15. ilkesi, ihtiyati yaklaşımı şöyle tanımlamaktadır:
“Ciddi ve geri alınamaz bir hasar tehdidinin olduğu durumlarda, tam
bilimsel kesinliğin olmaması, çevresel bozulmayı önlemeye yönelik ekonomik
önlemlerin alınmasını ertelemek için mazeret olarak kullanılamaz.” Kısacası,
sağlık ve çevre için ciddi ve geri alınamaz bir tehdit oluştuğunda, bu tehdit
tamamen anlaşılmamış veya saptanmamış olsa dahi tedbir tedaviden iyidir.
İş dünyası, çevreyi korumak için ekonomik önlemleri desteklemeli
ve bilimsel belirsizlikleri çevresel sorunlara yönelik eylemleri
ertelemek için mazeret olarak kullanmamalıdır.

İlke 7 hakkında daha fazla bilgiye buradan
ulaşabilirsiniz.

ÇEVRE

“İş dünyası ve özel sektör, iş planlamasına ve karar alma
süreçlerine entegre edilmiş uygun yasa, tüzük ve girişimler rehberliğinde
öz denetimi artırmalı; şeffaflığı, çalışan ve kamuoyuyla diyaloğu teşvik etmelidir.”
Kurumsal çevresel sorumluluk artık iş dünyasının temel bir meselesi olarak
görülmektedir. Çevreye karşı sorumlu iş yapmak, risk yönetiminin yanı sıra
kaynakların gittikçe daha kısıtlı hâle geldiği bir dünyada işletmenin uzun vadede
sürdürülebilirliğini destekler ve inovasyonu teşvik eder. Müşteriler,
yatırımcılar, hükümetler, çalışanlar ve STK’lar da dahil olmak
üzere tüm paydaşlar, işletmelerden çevresel etkilerini en aza
indirmelerini ve mümkünse olumlu etkiler yaratmalarını
beklemektedir.

İlke 8 hakkında daha fazla bilgiye buradan
ulaşabilirsiniz.

ÇEVRE

Çevre dostu teknolojiler; çevreyi koruyan, kirliliği azaltan, bütün kaynakları
daha sürdürülebilir şekilde kullanan, daha çok atık ve ürün geri dönüştüren ve/veya
atıkları yerine kullanılabilecek kaynaklardan çok daha etkili bir şekilde yöneten teknolojileri kapsar.

İlke 9 hakkında daha fazla bilgiye buradan
ulaşabilirsiniz.

YOLSUZLUKLA MÜCADELE

UN Global Compact katılımcılarının yalnızca rüşvet, zorbalık
ve diğer yolsuzluk biçimlerinden kaçınmakla kalmayıp aynı zamanda,
yolsuzluğa karşı politikalar ve somut programlar geliştirmesini de gerektirir.
Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi 10. İlke’nin temelini oluşturan yasal dayanaktır.

İlke 10 hakkında daha fazla bilgiye buradan
ulaşabilirsiniz.
İlke1

İş dünyası, ilan edilmiş insan haklarını desteklemeli ve haklara saygı duymalı.

İlke2

İş dünyası, insan hakları ihlallerinin suç ortağı olmamalı.

İlke3

İş dünyası, çalışanların sendikalaşma ve toplu müzakere özgürlüğünü desteklemeli.

İlke4

Zorla ve zorunlu işçi çalıştırma uygulamasına son verilmeli.

İlke5

Her türlü çocuk işçi çalıştırılmasına son verilmeli.

İlke6

İşe alım ve işe yerleştirmede ayrımcılığa son verilmeli.

İlke7

İş dünyası, çevre sorunlarına karşı ihtiyati yaklaşımları desteklemeli.

İlke8

Çevresel sorumluluğu artıracak her türlü faaliyete ve oluşuma destek vermeli.

İlke9

Çevre dostu teknolojilerin gelişmesini ve yaygınlaşmasını desteklemeli.

İlke10

İş dünyası, rüşvet ve haraç dahil her türlü yolsuzlukla savaşmalı.

Businesses should support and respect the protection of proclaimed human rights.Businesses should not cause negative impacts on human rights through their own activities or contribute to the cause of such impacts and should handle a potential impact that may arise. Even if the Business did not contribute to the creation of such impacts, it should try to prevent and mitigate the negative impacts that are directly related with the activities or products that are a result of its business relationships, and with services it offers.

Supporting human rights means voluntary actions in this regard. These actions may include the company’s core business activities, strategic social investments and philanthropy, advocacy and public policy engagement, partnerships and collective actions. However, supporting human rights does not replace respecting human rights. In practice, respecting human rights is generally closely related to supporting them.

You can learn more about Principle 1 here

The second principle is about being implicated in a human rights abuse that another company, government, individual or other group is causing. The risk of complicity in a human rights abuse is particularly high in areas with weak governance and/or where human rights abuse is widespread. However, the risk of complicity exists in every sector and every country.

You can learn more about Principle 2 here.

Freedom of association implies the right of all employees and all workers to freely and voluntarily establish and join groups of their choice. These groups have the right to carry out their activities, including supporting and defending their occupational interests, without any intervention. Collective bargaining is a voluntary process or activity through which employers and workers discuss and negotiate their relations, including the terms and conditions of work. (International Labor Organization, ILO) The UN Global Compact does not make it an obligation for companies to change their current employer-employee relationship structure, and it does not provide any opinion on if a certain national law is in compliance with the international standards. The International Organization of Employers (IOE) developed The Employer’s Guide to the Global Compact to clarify what labor principles mean for businesses.

You can learn more about Principle 3 here.

Forced and compulsory labor includes slavery; bonded labor or debt bondage; physical abduction or kidnapping; physical confinement in the work location; the work or service of prisoners if they are hired to or placed at the disposal of companies involuntarily and without supervision of public authorities; work required to punish the freedom of opinion or expression of views; forced overtime; the lodging, leasing, non-payment of deposits (financial or personal documents) for employment; induced indebtedness.

You can learn more about Principle 4 here.

Forced and compulsory labor includes slavery; bonded labor or debt bondage; physical abduction or kidnapping; physical confinement in the work location; the work or service of prisoners if they are hired to or placed at the disposal of companies involuntarily and without supervision of public authorities; work required to punish the freedom of opinion or expression of views; forced overtime; the lodging, leasing, non-payment of deposits (financial or personal documents) for employment; induced indebtedness.

 

  Developed Countries Developing Countries
Light Work 13 years 12 years
Regular Work 15 years 14 years
Hazardous Work 18 years 18 years

 

ILO Convention No. 182 requires Governments to give priority to eliminating the worst forms of child labor (slavery, prostitution, illegal activities, and works that may harm the health, safety or morals of the child) undertaken by children.

You can learn more about Principle 5 here.

Discrimination in respect of employment and occupation means treating people differently or less favorably because of characteristics that are not related to their merit or the inherent requirements of the job, such as race, color, gender, religion, political views, national extraction, social origin, age, disability, HIV/AIDS status, trade union membership, and sexual orientation. Discrimination can arise in a variety of work-related activities such as recruitment, remuneration, hours of work, security of tenure, job assignments, performance assessment and advancement, maternity protection, training and opportunities and occupational safety and health.

You can learn more about Principle 6 here.

Principle 15 of the Rio Declaration on the United Nations Environment and Development defines precautionary approach as follows: “Where there are threats of serious or irreversible damage, lack of full scientific certainty shall not be used as a reason for postponing cost-effective measures to prevent environmental degradation.”

In summary, when there is a serious and irreversible threat for the health and the environment, a precaution is better than a treatment even if such threat is not completely understood or detected. Businesses should support economic measures to protect the environment and should not use scientific uncertainties as an excuse to postpone actions to be taken for environmental problems.

You can learn more about Principle 7 here.

“Businesses and the private sector should increase self-regulation, guided by appropriate codes, charters and initiatives integrated into all elements of business planning and decision-making, and fostering openness and dialogue with employees and the public.”

Corporate environmental responsibility is now seen as a core element of the business world. Acting responsibly for the environment when doing business supports long term sustainability of the business in a world where resources are becoming increasingly limited, in addition to contributing to risk management, and encourages innovation. All shareholders including clients, investors, governments, employees and NGOs expect business to minimize their environmental impacts, and create positive impacts, if possible.

You can learn more about Principle 8 here.

Environmentally friendly technologies protect the environment, are less polluting, use all resources in a more sustainable manner, recycle more of their wastes and products and handle residual wastes in a more acceptable manner than the technologies for which they were substitutes.

You can learn more about Principle 9 here.

The 10th principle commits UN Global Compact participants not only to avoid bribery, extortion and other forms of corruption, but also to develop policies and solid programs to address corruption. The United Nations Anti-Corruption Convention is the legal base to the 10th Principle.

You can learn more about Principle 10 here.

CDP İklim Değişikliği
Programı A Listesindeyiz!

Karbon Saydamlık Projesi (CDP)


Dünyanın en büyük çevre raporlama platformu olan Karbon Saydamlık Projesi’nin İklim Değişikliği Programı’nda A Listesi’nde yer aldık. İklim değişikliğine karşı kurumsal şeffaflık performansıyla, aldığımız sorumluluğu teyit eden A notu, şirketimizin proaktif yaklaşımını, daha yeşil ve sürdürülebilir bir geleceği teşvik etme konusundaki kararlılığını yansıtıyor. Faaliyetlerimizi sürdürmek için tükettiğimiz enerji miktarında iyileşmeyi sağlamak üzere geliştirdiğimiz uygulamalar, enerjiyi daha verimli kullanabilmek hedefiyle imza attığımız yenilikler sayesinde kazandığımız bu başarıyı sürdürmek için çalışıyoruz.

LACP 2023 Vision Awards’ta Sürdürülebilirlik
Raporumuzla “Silver Ödül”ün Sahibi Olduk!

(LACP )Amerikan İletişim Profesyonelleri Ligi Vizyon Ödülü


LACP 2023 Vision Awards’ta Sürdürülebilirlik Raporumuzla “Silver Ödül”ün Sahibi Olduk!
Uluslararası şirketlerin faaliyet raporlarını değerlendiren LACP (League of American Communications Professionals) platformunun bu yıl 23’üncüsü düzenlediği 2023 Vision Awards’ta 2022 Sürdürülebilirlik Raporumuz ile “Enerji-Ekipman ve Hizmetler” kategorisinde “Silver Ödül”e layık görüldük. Bu ödül ile, sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarımızın uluslararası platformlarda da tanınmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik vizyonumuzla; çevresel, sosyal ve ekonomik taahhütlerimizi sürdürmeye devam ederek, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için kararlılıkla çalışmaya ve sektöre öncülük etmeye devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik Raporuna linkten ulaşabilirsiniz.