Bu yazının içinde neler var?
5 Aralık 2022 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı'nda tarihi bir başarı elde edilmiştir: Uzun yıllardır süregelen çabaların ardından, füzyon reaksiyonu alanında atılan büyük adım ile teoride sınırsız enerji sağlayabilecek bir potansiyel ortaya çıkmıştır. Bu olay, füzyon reaksiyonu için kullanılan enerjiden daha fazla enerji elde edilmesiyle gerçekleşmiştir.
Kaliforniya Üniversitesi tarafından 1952 yılında kurulan Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı, bu önemli başarıya ev sahipliği yaparak, bilim dünyasının ve insanlığın geleceği için umut verici bir dönüm noktası oluşturmuştur.
İnsanlığın enerji ihtiyaçlarına sürdürülebilir ve temiz bir çözüm sunma potansiyeli taşıyan gelişmelerden biri olan sonsuz enerji ve devridaim makine hakkında ilginç detayları yazımızda bulabilirsiniz.
Sonsuz Enerji Nedir?
Sonsuz enerji kavramı, kaynaklarının tükenmeyeceği veya sınırsız bir şekilde yenilenebileceği düşünülen enerji kaynaklarını ifade eder. Bu tür enerji kaynakları, insanlığın enerji ihtiyaçlarını karşılamak için potansiyel olarak sonsuz bir kaynak sağlayabilir.
Birincil olarak, güneş enerjisi bu kategoride önemli bir yer tutar. Güneş, sürekli olarak ısı ve ışık yayan dev bir nükleer füzyon reaktörüdür. Bununla bağlantılı olarak Dünya üzerindeki her bir saatte Güneş'ten gelen enerji miktarı, insanlığın yıllık enerji tüketimine eşdeğerdir. Güneş enerjisi, fotovoltaik paneller ve termal enerji sistemleri aracılığıyla elektrik üretimi ve ısınma gibi alanlarda kullanılarak sürdürülebilir bir enerji kaynağı sağlar.
Rüzgâr enerjisi de sınırsız enerji kaynaklarından biridir. Güneş'in ısı enerjisinin etkisiyle oluşan hava hareketlerinden kaynaklanan rüzgâr, özel tasarımlı türbinler aracılığıyla kinetik enerjiye dönüştürülerek elektrik üretiminde kullanılır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde rüzgâr potansiyeli oldukça yüksek olduğundan potansiyeli ile elektrik gücünün sürekliliğini adeta garanti eder. Bu sebeple bir enerji kaynağı olarak rüzgâr uzun süreli ve sınırsız bir şekilde kullanılabilir.
Suyun potansiyel ve kinetik enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülerek elde edilmesiyle ortaya çıkan enerji kaynağına hidroelektrik enerji adı verilir. Bu enerji türü, suyun doğal yükseklik farklarından (potansiyel enerji) ve akış hızından (kinetik enerji) yararlanır. Su kaynakları, sürekli olarak döngü halinde olan ve yeniden doldurulan bir kaynaktır. Barajlar ve su türbinleri kullanılarak hidroelektrik santralleri kurulur ve elektrik üretimi sağlanır.
Dünya'nın iç kısımlarında depolanan termal enerjinin kullanılmasıyla elde edilen bir başka enerji çeşidi de jeotermal enerjidir. Dünya'nın iç kısımlarında sürekli olarak ısı üretilir ve bu ısı, jeotermal kaynaklar aracılığıyla elektrik ve ısı üretimi için kullanılabilir. Jeotermal kaynaklar, sürekli olarak yenilenen ve sınırsız enerji sağlama potansiyeline sahip olan enerji kaynağı olarak düşünebilir.
Sonsuz enerji kaynakları, insanlığın enerji ihtiyaçlarını karşılamada sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler sunar. Bu kaynakların kullanımı, enerji arzının güvence altına alınmasına ve iklim değişikliği gibi sorunların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Fakat bu enerji kaynaklarının kullanımı ve geliştirilmesi günümüzde halen teknik ve ekonomik zorluklarla karşı karşıyadır.
Devridaim Makinesi Ne Anlama Geliyor?
Devridaim makinesi, enerji üretmek amacıyla bir defa harekete geçirildikten sonra sonsuz bir şekilde çalışacak bir makine olarak bilinir. Fakat bu tür bir makinenin imkânsız olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Fiziksel prensipler ve enerjinin muhafaza kanunu, devridaim makinesinin çalışmasını sağlayacak enerjinin kendi kendini sürdürmesini engeller. Bu konuyla ilgili olarak bilim insanları ve mühendisler, devridaim makinesi yapma girişimlerinde bulunmuşlarsa da tarih boyunca yapılan denemeler ve çalışmalar devridaim makinesinin gerçekleştirilemez olduğunu göstermiştir. Örnek olarak, büyük tekerleklerin kullanıldığı denemelerde, tekerleklerin bilyaların düşmesiyle döneceği düşünülmüştür. Fakat bilyaların vereceği enerji kaybedecekleri enerjiye eşit olduğu için tekerlek devamlı olarak döndürülemez.
Bazı tarihlerde, devridaim makinesi yapmaya çalışanlara da rastlanmıştır. Örneğin, Beszler-Orffyreus adlı bir Alman mucidin yaptığı tekerlekli bir makinenin kendi kendine dört hafta boyunca döndüğü gözlemlenmiş, fakat bu makinenin iç yapısı kimseye gösterilmemiştir. Nitekim sonunda makinenin parçalandığı düşünülmüştür.
Benzer şekilde tarihte su ile çalışacak devridaim makineleri de tasarlanmıştır. Bu tür makinelerde, büyük hacimli suyun dar bir bölümünde basınç oluşturularak suyun sürekli olarak akması sağlanmaya çalışılmıştır. Fakat bu bileşik kaplar esasına dayanan yaklaşımın mümkün olmadığı da bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Devridaim Makineleri Özellikleri
Devridaim makineleri, sürekli bir enerji döngüsüne dayanarak sonsuz şekilde çalışabilecek makineler olarak hayal edilmiştir. Ancak bu tür makinelerin enerji muhafaza kanunuyla çeliştiği ve fiziksel prensiplere aykırı olduğu bilimsel olarak kanıtlandığından bu konudaki çalışmalar başarıya ulaşmamıştır.
Tüm bunların yanı sıra devridaim makinelerinin özellikleri şu şekilde özetlenebilir:
- Devridaim makinelerinin, herhangi bir dış enerji kaynağına ihtiyaç duymadan sonsuz bir enerji sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği düşünülmüştür. Fakat fiziksel prensipler gereği enerji hiçbir şekilde yoktan var edilemez veya sonsuz bir şekilde devam ettirilemez.
- Bu makinelerin bir kez başlatıldıktan sonra hiçbir dış müdahale olmadan sürekli olarak çalışabilmesi gerektiği düşünülmüştür. Ancak enerji muhafaza kanunu gereği bir sistem kendi enerjisini üretemez ve dışarıdan enerji alması gerekir.
- Devridaim makinelerinin verimliliği, enerjinin korunumu prensibiyle çelişir. Eğer bir sistem kendisini çalıştıracak kadar enerjiyi üretebilseydi, verimlilik sıfıra yaklaşacak ve enerjinin kullanılabilir formu azalacaktı.
- Devridaim makineleri, bilimsel prensiplere dayalı olarak açıklanamaz ve doğa yasalarıyla çelişir. Bu sebeple bu makineler bilimsel olarak geçerli bir prensip ya da teknoloji değildir.
Termodinamik Yasaları ve Sonsuz Enerji Çelişkisi
Termodinamik yasaları ve sonsuz enerji kavramı arasında çelişki vardır. Termodinamiğin temel yasaları, enerjinin dönüşümü ve kullanımıyla ilgili sınırlamalar getirir. Bu yasalar, devridaim makinesi gibi sonsuz enerji sağlama iddiasındaki sistemlerin imkânsız olduğunu gösterir. Söz konusu çelişki için şunlar söylenebilir:
Enerjinin Korunumu İlkesi: Bu yasa enerjinin ne yaratılabileceğini ne de yok edilebileceğini belirtir. Enerji, yalnızca bir formdan başka bir forma dönüştürülebilir. Bir sistemdeki toplam enerji miktarı sabittir. Dolayısıyla bir sistemin kendini sürekli olarak çalıştırabilecek enerjiyi üretebilmesi mümkün değildir.
Entropi Artışı İlkesi: Yasa doğada gerçekleşen süreçlerin belirli bir yöne doğru ilerlediğini ifade eder. Entropi, bir sistemdeki düzensizlik veya karmaşıklık seviyesini temsil eder. İkinci yasa ise doğal süreçlerde entropinin yani düzensizliğin arttığı yönde gerçekleşeceğini belirtir. Devridaim makinesi gibi sürekli olarak enerji döngüsü sağlayacak sistemlerde, entropi artışı nedeniyle enerji kaybı ve verimsizlik olur.
Enerji muhafazası ilkesi ve entropi artışı ilkesi, devridaim makinelerinin sonsuz enerji sağlama iddialarının gerçekçi olmadığını bilimsel olarak kanıtlar. Bu sebeple insanlığın enerji ihtiyaçlarını karşılamak için güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmesi, çevreye duyarlı bir yaklaşım sergilemesi, teknoloji geliştirmeye odaklanması çok daha mantıklı ve gelecek vadeden bir yol olacaktır.
Sonsuz Enerji Mümkün Bir Teknoloji mi?
Sonsuz enerji, teoride sınırsız bir enerji kaynağına sahip olmayı ifade eder. Fakat mevcut bilimsel bilgiler ve termodinamiğin temel yasaları göz önüne alındığında, sonsuz enerji sağlayacak bir teknolojinin mümkün olmadığı kabul edilir.
Sonsuz enerji iddialarının bilimsel olarak geçerli olabilmesi için termodinamiğin temel yasalarına aykırı olmadığını gösteren deneysel kanıtların ve bilimsel çalışmaların olması gerekir. Fakat bilindiği kadarıyla şu ana kadar böyle bir kanıt veya çalışma yapılmamıştır.
Geçmişte Yapılan Devridaim Makine Çalışmaları
Geçmişte devridaim makinesi yapma girişimleri, insanların sonsuz enerji sağlama arayışıyla ilgili ilginç ve bazen de fantastik deneyimlere yol açmıştır. Pek çok kişi, tarihin farklı dönemlerinde devridaim makineleri yapmaya çalışmış olsa da başarılı olamamıştır. Devridaim makinesi çalışmalarına ait bazı örnekler şu şekilde özetlenebilir:
Bhaskara'nın dengesiz çarkı, Hintli matematikçi ve astronom Bhaskara tarafından 12. yüzyılda tasarlanan devridaim makine önerisidir. Tasarım, su dolu kaplar kullanılarak dengesiz bir tekerleği sürekli döndürmeyi amaçlamıştır. Teorik olarak suyun ağırlığı tekerleği döndürmeye devam ettirecek, böylece sürekli hareket sağlanacaktı. Fakat pratikte, bu tür bir sistem enerji muhafaza ilkesine ve termodinamiğin ikinci yasasına aykırıdır. Bu sebeple Bhaskara'nın dengesiz çarkı hiçbir zaman çalışmamıştır. Dengesiz çark, devridaim makinelerinin imkansızlığına dair tarihi ilk örnektir. O zamandan beri pek çok benzer çaba da başarısız olmuştur.
Johann Bessler, veya takma adıyla Orffyreus, 18. yüzyılda devridaim makinesi olarak bilinen Perpetuum Mobile'yi iddia eden Alman bir mucitti. 1712 yılında The Triumphal Chariot adlı bir makineyi sergileyerek büyük ilgi uyandırmıştır. Bu makinenin merkezinde büyük bir tekerlek bulunuyordu ve iddiasına göre tekerlek sonsuz bir şekilde dönecekti.
Orffyreus, makinesinin dönen tekerleğinin, içinde bulunan bir mekanizma sayesinde kendini hareket ettireceğini iddia etmiş, fakat makinenin nasıl çalıştığına dair ayrıntılı bir açıklama yapmamış ve makinenin iç yapısını göstermeyi reddetmiştir.
Bu durum makinenin gerçekten sonsuz bir enerji sağlayıp sağlayamayacağına dair şüpheleri beraberinde getirmiştir. Bilim topluluğunda büyük bir şüphe uyandırmış, pek çok kişi, Orffyreus'un makinesinin bir hile veya aldatmaca olduğunu düşünmüştür.
The Triumphal Chariot makinesi daha sonra pek çok inceleme ve deneylere tabi tutulmuş, ancak sonuçlar Orffyreus'un iddialarını doğrulayacak bir kanıt sağlamamıştır. Orffyreus, makinesini ve çalışma prensiplerini korumak için gizlilik içinde hareket etmiştir. Nihayetinde ise makinesini parçaladığı veya yok ettiği düşünülmektedir.
Hemen yukarıdaki örnekte adı geçen aynı mucit, The Machine adını verdiği bir başka devridaim makinesi geliştirdiğini iddia etmiştir. Bu makine, sürekli olarak dönme hareketini sürdüreceği iddiasıyla büyük ilgi uyandırmıştır. Ancak Orffyreus, bu projesinde de makinenin iç yapısını açıklamayı reddetmiş ve bu durum iddiasının gerçeklik payı hakkında benzer şüpheleri beraberinde getirmiştir. Çünkü makinenin gerçekten sonsuz enerji sağlayıp sağlayamayacağı veya dönme hareketini nasıl sürdürebileceği konusunda net bir açıklama olmaması, iddialarının güvenilirliği hakkında soru işaretleri doğurmuştur.
Yakın zamanda, 19. yüzyılda Philadelphia'da Charles Redheffer adlı bir mucit, devridaim makinesi iddiasıyla büyük bir heyecan yaratmıştır. Makinesi, bir su çarkının dönme hareketini sağlaması gereken bir sisteme sahiptir. Fakat 1812 yılında Pennsylvania Mühendisler Derneği, Redheffer'in makinesini incelemiş ve onun bir hileci olduğunu ortaya çıkarmıştır. Makinenin dönme hareketini sağlamak için bir gizli güç kaynağına bağlı olduğu ve bu güç kaynağının makinenin yanında gizlendiği ortaya çıkmıştır.
Yukarıdaki örnekler devridaim makinesi yapma girişimlerinin geçmişte pek çok kez yapıldığını ve çeşitli iddialarla ilgi çektiğini gösterir. Fakat bu girişimlerin çoğu, bilimsel prensiplerle çeliştiği veya hileli olduğu için başarısız olmuştur. Bugün bilimsel toplum termodinamiğin temel yasaları ve enerji muhafazası ilkesi ışığında, devridaim makinesinin mümkün olmadığını kabul etmektedir.
Peki siz sonsuz enerji ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Kendiniz bir devridaim makinesi icat edecek olsaydınız, hangi enerjiyi kullanmak isterdiniz? Yanıtlarınızı bizimle paylaşmanızdan memnuniyet duyarız.
Yorum Yap
Yorumlar (1)
M
Mina
Bilgilendirici yazı. Teşekkürler.
Aydem Perakende
Merhabalar,
İlginiz için teşekkür ederiz. Keyifli okumalar!