İklim Değişikliği Nedir? İklim Değişikliğinin Etkileri ve Alınabilecek Önlemler

iklim değişikliği
Sürdürülebilirlik

İklim Değişikliği Nedir? İklim Değişikliğinin Etkileri ve Alınabilecek Önlemler

16 Ekim 2023 - Yazar : Aydem Perakende
Bu yazının içinde neler var?

Özellikle Sanayi Devrimi sonrasında gelişen üretim teknolojileri ve ulaşım imkanları, dünya üzerinde küresel ölçekte bir büyümenin zeminini hazırlamıştır. Demir ve karayollarının hızlı bir şekilde gelişmesi, boş zamanlarını değerlendirme ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi, insanların yaşamlarını köklü bir biçimde değiştirmiştir. Bu değişim başta olumlu olarak okunabilecek bir gelişme gibi görünse de dünya genelinde kıt kaynakların (enerji, su kaynakları vb.) hızlı bir biçimde tüketilmesinin ve bu tüketim sonucunda ortaya çıkan karbon salınımının artmasının kaynağı olmuştur. 

Temelde iklim değişikliği yapay ve doğal kaynaklar sebebi ile değişen bir denge olmakla birlikte günümüzde bu değişimin kökleri insanların gerçekleştirdiği uygulamalar ile sıklıkla ilişkilendirilebilir hale gelmiştir. 

İklim değişikliği, sebepleri, etkileri ve önleme stratejileri bağlamında değerlendirilebilecek unsurları yazının devamında bulabilirsiniz.


 

İklim Değişikliği Nedir?

İklim değişikliği dünyanın çevresini saran atmosferi oluşturan ve sera gazları olarak adlandırılan gaz miktarlarının artışına bağlı olarak gerçekleşen kalıcı sıcaklık ve yağış değişimlerini ifade eder. İnsan kaynaklı sebeplerden meydana gelebileceği gibi doğal olaylar ile de gerçekleşen bir değişimdir. 

Atmosfer içerisindeki sera gazları başta karbondioksit (CO2) ve su buharı (H2O) olmakla birlikte metan (CH4), ozon (O3), nitröz oksit (N2O), hidroflorokarbon gazları ve kloroflorokarbon gazlarından oluşur. Bu gazların atmosferdeki oranlarının artış göstermesi beraberinde iklim değişikliğini getirir.

İklim değişikliğinin doğal ve yapay nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

Doğal Nedenler

  • Yanardağ patlamalarının yaydığı aerosoller
  • Güneş lekelerinin oluşturduğu manyetik alanlar sebebi ile yükselen sıcaklığının etkisi
  • Güneş patlamalarının yaydığı radyasyon sebebi ile sıcaklık yükselten etkisi
  • Donmuş toprak (kutuplar ve tundra ikliminin hakim olduğu bölgelerde) alanlardaki karbon sızıntısı
  • Doğal kaynaklı orman yangınları
  • Su buharı
  • Hayvan dışkı ve tüketiminin metan gazı ve karbondioksit salınımına etkisi

Yapay Nedenler

  • Fosil yakıtların (kömür, petrol ve doğalgaz) ve organik materyallerin yakılması ile atmosfere karışan kükürt dioksit kaynaklı sülfat aerosolleri
  • Orman kıyımı ve insan kaynaklı orman yangınları
  • Çöp ayrıştırmama sonucu büyüyen katı atık sahaları
  • Nüfus fazlalığı sonucu karbon ayak izi oranlarının yükselmesi
  • Madencilik sonucu salınan gazlar ve yeryüzü yapılarındaki değişim
  • Tüketim alışkanlıkları

Son yıllarda iklim değişikliği ile ilgili en çarpıcı durum mevsimsel sıcaklık farkları arasındaki makasın açılmasıdır. Bunun yanı sıra bu sıcaklık değişimlerinin iklim kaynaklı göçleri tetiklemeye başladığı ve bu göç oranlarının gelecek yıllarda kitlesel hale geleceği tespit edilmiştir.

Ayrıca yakın geçmişte iklim değişikliği ile ilgili en çarpıcı olay 2022 yılında gerçekleşmiştir. Ağustos ayı içerisinde sıcaklıkların aşırı yükselmesi sonucu yalnız 10 günde 1.700’den fazla kişi hayatını kaybetmiştir.

iklim değişikliği yapay ve doğan nedenleri

Küresel İklim Değişikliği Nelere Yol Açar?

  • Küresel iklim değişikliği dünyanın mevsimsel dengesinde ve yerküre olaylarında birtakım değişikliklerin meydana gelmesine zemin hazırlar.iklim değişikliği ekoloji 
  • Sıcaklık artışı ve olağanüstü yağış durumları iklim değişikliği bağlamında en çok öne çıkan sonuçlar arasındadır.
  • Bunun yanı sıra iklim değişikliği:
  • Deniz seviyelerinin yükselmesi
  • Donmuş kıta parçalarının yapılarının değişmesi
  • Dağlık bölge yapılarının değişmesi
  • Canlı ekosistem yapısının bozulması
  • Gıda üretim sisteminde geri dönülemez aksaklıkların meydana gelmesi
  • Hava olaylarının doğal afetler düzeyine çıkması gibi sonuçlara yol açar.

Küresel çapta ortalama sıcaklıkların sadece 1.0ºC değişmesi bile aşırı sıcaklar, su kıtlığı ve ekosistem üzerinde geri dönülmez olumsuz sonuçlar yaratmaya sebep olabilir. Halihazırda gözlemlenen 1.0ºC’lin sıcaklık değişiminin sonuçları bugün dünyayı bu sorunlarla baş etmek zorunda bırakır.

Küresel iklim değişikliği gelecek yıllarda bu sıcaklık değişim oranının kademeli olarak artacağını öngörmektedir.

İklim Değişikliğinin Enerji Üzerindeki Etkileri

İklim değişikliği küresel ölçekte enerji tüketimi ile yakından ilgilidir. Fosil yakıtların tüketilmesi sonucunda atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucu bozulan sistemler iklim değişikliği ile sonuçlanmıştır.

Küresel ısınma da iklim değişikliğinin sonuçlarından biridir. Sıcaklık artışlarının katlanarak ilerlediği bugünlerde iklim değişikliğinin kontrol altına alınabilmesi için enerji kullanımının kontrol altına alınması ve azaltılması gerekliliği belirlenmiştir.

Birleşmiş Milletler iklim komisyonları 2030 hedefleri kapsamında küresel boyutta enerji kullanımının %35 oranında azaltılması gerekliliğini şart olarak sunmuştur.

İklim Değişikliğinin Türkiye'ye Olan Etkileri

Türkiye iklim değişikliğinden hali hazırda en fazla etkilenen kuşaklar arasında yer alan jeopolitik konuma sahiptir.

Sanayi ağırlıklı ekonomisi ve yaygın bilinçsiz tüketim alışkanlıkları sebebi ile karbon salınımında 2019 yılında yapılan ölçümler ile 4,75 ton ile 2021 yılında ülkeler sıralamasında 18. sıraya yerleşmiştir.

Dört tarafı denizlerle çevrili ve iç kısımda karasal iklimin hakim olduğu Türkiye coğrafyası iklim değişikliğinin kritik etkileri ile karşı karşıyadır.

Bu etkileri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Deniz seviyesinin yükselmesi,
  • Gıda üretiminin sıcaklık ve yağış sebepli durma noktasına gelmesi,
  • Özellikle kıyı kesimlerde su taşkınları ve yaz aylarında sıcaklık artışına bağlı ölümler,
  • Karadeniz bölgesinde sel ve heyelan felaketlerinin artması sonucu can, mal ve tarım alanlarında oluşan arazi kayıpları,
  • Üretim ve dağıtım sistemlerinde meydana gelecek bozulmalar sebebi ile ekonomik istikrarın geri dönülemez şekilde bozulması,
  • Su kıtlığı ve kuraklık

İklim Değişikliğine Karşı Bireysel Alınacak Önlemler

İklim değişikliği tek başına doğal ya da yapay sebepler ile gerçekleşmese de bireysel olarak bu küresel tehlikenin önüne geçilmesine katkıda bulunmak mümkündür:

  • Fosil yakıt kullanımının azaltılması
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması
  • Karbon ayak izinin azaltılması

Karbon Ayak İzini Azaltmak için En Etkili 10 Yöntem

  1. Araç kullanımı yerine yürüyüş ve bisiklet tercih etmek
  2. Uçak yolculuklarını azaltmak
  3. Hibrit araç kullanmak ve birden fazla kişi ile seyahat etmek
  4. Ev içi enerji kullanımına dikkat ederek tasarruf etmek
  5. Beslenme alışkanlıklarını değiştirmek (Su ve tarım arazilerinin korunmasına katkıda bulunabilmek için daha az et tüketebilir, işlem görmüş yağ, şeker ve alkol gibi atık ve enerji sarfiyatı yüksek gıdaları daha az tercih edebilirsiniz.)
  6. Yerli üretim ürünlerini tüketmek
  7. Geri dönüşüm alışkanlığı kazanmak
  8. Çevre koruma ve temizliği konusunda özverili davranmak
  9. Yeşil alanların korunması ve artırılması konusunda özverili olmak
  10. Bilinçli elektronik kullanım alışkanlığı geliştirmek

Karbok ayak izi kontrolü için izlenecek yolların sadece bir kısmı yukarıda sıralanmıştır. Bilinçli tüketim, çevre bilinci ve kolektif duyarlılık bu bağlamda sürdürülebilir kılınması gereken önlemler arasında yer alır.

İklim Değişikliğine Karşı Ülkelerin Alabileceği Önlemler

İklim değişikliğini önlemede bireysel önlemler kadar ülke düzeyinde bürokratik düzenlemelerin de payı büyüktür. Ülkeler, devletler düzeyinde küresel iklim değişikliği ile mücadelede önemli rol oynarlar.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasıBu yöntemleri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Fosil yakıt kullanımının denetim altına alınması
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması
  • Tarım ve orman arazilerinin korunması
  • Yerli üretim ve tüketimin desteklenmesi
  • Sanayi uygulamalarının iklim değişikliği bağlamında denetim ve kontrole tabi tutulması
  • Su kaynaklarının korunması
  • İklim adaletinin sağlanması için stratejilerin geliştirilmesi
  • Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri bağlamında yönetim ve organizasyon stratejilerinin geliştirilmesi
  • Küresel düzeyde ülkeler arası iklim değişikliği ile mücadele ortaklıklarının kurulması olarak sıralanabilir.

Küresel iklim değişikliği, dünyadaki canlı yaşamını tehdit eden en kritik gündem maddelerinden biridir.

Kitlesel göçler, ekonomik yapıların geri dönülemez biçimde bozulması, ülkeleri siyasi ve sosyal olarak kırılgan hale getirmeye yeterlidir. Dolayısıyla yaşamın sürdürülebilirliğini sağlama misyonu bireysel çabanın yanı sıra ülkelerin ortaklaşa geliştirecekleri uygulamalar ile desteklenmelidir.

İklim değişikliğinin en büyük kaynağı olan insan davranışları, bu bağlamda bilinçlendirme yolu ile geliştirilmeli ve canlı yaşamın korunması için adımlar atılmalıdır.

İklim Değişikliğinin Gelecekte Yaratacağı Enerji ve Doğal Kaynak Sorunu

Bireysel ve kitlesel olarak önlem alınmadığı takdirde iklim değişikliğinin hızlanacağı öngörülmüştür. Bu doğrultuda yaşanacak sıcaklık ve yağış değişimleri yaşamın sürdürülebilirliği önünde kritik engel teşkil etmektedir.

Gezegen 1.0ºC’lik sıcaklık değişimi ile karşı karşıya kaldığında yaşanan sıcak hava dalgaları, şiddetli orman yangınları, sel ve hava olaylarının; iklim değişikliği önlenmediği sürece artarak devam etmesi öngörülmektedir.

Küresel sıcaklık oranının 2.0ºC derece artması durumunda yol açacağı öngörülen sonuçlar ise şunlardır:

  • Aşırı Sıcaklar: Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da gözlenen sıcaklığın  50.0ºC bandına ulaşması, şiddetli orman yangınları ve sıcaklık kaynaklı ölüm oranlarının yükselmesi
  • Su Kıtlığı ve Seller: Dünya nüfusunun %8’i oranında yaşanacak su kıtlığı
  • Ekosistemdeki Bozulmalar: 80 bin hayvan ve bitki türünün %25’inin yok olması sonucunda ortaya çıkacak davranış değişimlerinin küresel iklim değişikliğini tetiklemeye devam etmesi

Küresel sıcaklık oranının 3.0ºC derece artması durumunda yol açacağı öngörülen sonuçlar:

  • Kuzey İskandinavya, Batı Avrupa ve Akdeniz bölgelerinde kalıcı kuraklık sorunları
  • Hali hazırda sayısı üçü bulan sıcak hava dalgası akışlarının beş katına çıkması
  • 800 milyon kişiye su kaynağı teşkil eden Himalaya’daki su kaynaklarının %43 oranında yok olması
  • Büyük ölçekte gerçekleşen sel, kuraklık ve şiddetli orman yangınlarının canlı yaşamı ölümcül düzeyde tehdit etmesi
  • Göçmen canlıların yolculuk rotalarındaki sıcaklık artışları sebebi ile soylarının tükenmesi

Yaklaşık 100-200 yıllık bir gelecek için öngörülen bu gelişmeler, insan canlılığı açısından ölümcül bir tehlike arz etmektedir.

Buzulların erimesi ile ortaya çıkması beklenen bakteri türleri, iklim değişikliğinin en önemli sağlık sorunlarından biri olan yeni salgın hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.

İklim Değişikliği ve Sayısal Veriler

İklim değişikliği ilk olarak 1988 yılında toplanan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (Intergovernmental Panel on Climate Change-IPCC) 1990 yılında yayınladığı iklim değişikliği raporları ile küresel çapta dikkat çekmeye başlamıştır. 

Birleşmiş Milletler’e bağlı komite, küresel ısınmanın en önemli tetikleyicilerinden biri olan iklim değişikliği için yapıcı ve kalıcı önlemler almaya odaklı stratejiler geliştirilmesini hedefler. Bu topluluğun yayınladığı iklim değişikliği raporları, gün geçtikçe küresel ısınma düzeyinin yükseldiğini gösteren kritik sonuçların gözlenmesini sağlamıştır.

2007 yılında yayınlanan Dördüncü Değerlendirme Raporu’nda iklim değişikliğinin “büyük ihtimalle %90 oranında insan kaynaklı” sebeplerden meydana geldiğini öne sürülmüştür.

Eylül 2014-2015 yılları arasında yayınlanan Beşinci Değerlendirme Raporu’nda ise bu düzeyin daha kapsayıcı iklim değişikliği senaryolarının izlenmesi sonucunda %95 olarak tespit edildiğini ifade etmiştir. Dolayısıyla küresel iklim değişikliği sürecini ve yıkıcı sonuçlarını azaltmanın bir noktada bireysel ve toplumsal çaba ile mümkün olduğu ortaya çıkmıştır.

Beş ile yedi yılda bir düzenlenen bu değerlendirme raporlarından 6. Değerlendirme Raporu 2021 yılının Ağustos ayında yayınlanmıştır.

Küresel iklim değişikliği raporunda öne çıkan diğer önemli veriler ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Sanayi Devri öncesine göre sıcaklık oranları Sanayi Devri sonrasında kullanılan üretim araçları ve buna bağlı değişen tüketim alışkanlıkları (kömür ve petrol enerjisi kullanımı, ulaşımın yaygınlaşması sebebi ile artan egzos gazları, karbon ayak izi miktarının kişi başı düzeyinin yükselmesi vb.) sebebi ile 1.0ºC artmıştır.
  • Mevcut koşullar değişmeden sera gazı salınımları aynı şekilde devam ederse artışın 1.5ºC olacağı belirlenmiştir.
  • Türkiye için bu durum şimdiden ortalama 1.5ºC civarına ulaşmış, bölgesel ölçekte bakıldığında 5.0ºC’ye varan değişimlerin gözlemlenmesinin mümkün olduğu tespit edilmiştir.
  • Deniz ısı dalgalanmalarının 1980 yılından bu yana iki kat artış gösterdiği, deniz seviyesinin ise 1900 yılından bu yana son 3.000 yılın en yüksek artışı ile karşı karşıya kaldığı saptanmıştır.

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Yorumlar (1)

K

Kar prensesi

Ödevimde çok yardımcı oldu teşekkür ederim ama bir sorun var kaynakça olmaması Olsun birdakine bunu gözden geçirirseniz mutlu olurum Teşekkür ederim 😽🍫🧁🍭 İyi günler 🧁🍫🍭🍪